Wednesday, May 03, 2006

Mahrum ve Boş: Akropolden Manzara

9 Mayıs-17 Haziran

Mahrum ve Boş: Akropolden Manzara, Türkiye toprağına özgü iki ihtilafın kesişimini, xurban_collective'inin bakışıyla anlatıyor. Sergide, 19. yüzyılda yerinden sökülen ve halen Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenen Zeus Tapınağı ile Bergama’da işletilen siyanürlü altın madeni konu ediliyor.

Mahrum ve Boş, arkeolojik kalıntıların yerlerinden alınmasının ve akropolisi çevreleyen arazide altın madenleri kurulmasının Bergama’da yarattığı “boş”luğu Platform’a taşıyor. Bergama’dan gelen ve Platform’un vitrinine yığılan toprak, kazı yapmayı, taşımayı ve boşluğu simgeliyor. Büyük fotoğraflar ise arkeolojik kalıntıları örten, boşlukları dolduran ve geçmiş kazıları saklayan bitkileri betimliyor. xurban_collective, Bergama’da kalan boşluğu politik çekişme ve polemiklerin uzağında, taşı, otu, çiçeği ve kokusuyla sunmakta.

“Kazı yerküredeki kesiktir. Çukur boşluktur! Su doldurandır. Bitkiler dekorasyondur. Yerleşim bağlamdır. Direniş motivasyondur. Sunak yoktur.”

xurban_collective, geçen yıl boyunca, Bergama’nın iki komşu mahali ve bölgedeki altın madenleri arasındaki diyalogların çerçevesini araştırdı, inceledi ve sorguladı. Araştırmalarında “kazı” fikri hem gerçek anlamıyla hem de kavramsal olarak, arkeolojik oluşum ve yerin içinde bulunduğu bağlamsal çerçeve arasında kalan alanları ortaya çıkarmak ve ilgili kanıt toplamak amacıyla kullanıldı. xurban_collective’in birer “boşluk” olarak tanımladığı bu alanlar, yapıların deneyimlediği geçmiş ve süregelen eylemleri, felaketleri ve tekrarlanan muameleleri aydınlatıyor. İstanbul, bu söylem içinde mahaller arası bir mekan, iktidar düğümlerinin Bergama’nın ve Ovacık adıyla bilinen maden bölgesinin sömürüsünü kolaylaştırdığı ve gerçekleştirdiği bir yer olarak duruyor. Mahrum ve Boş, Platform’da transfer sistemi yoluyla oluşturulan bir sergi biçiminde gerçekleştiriliyor. Toprak ve tarihsel dönüşümün güncel sosyal koşulları üzerine düşünen bir politik meşguliyet için deneme zemini sunan bu çalışmaların tetiklediği tartışmalardan bazıları şöyle: Anıtların hiyerarşik konumlandırılması, yerel kaynakların sömürgecilik içinde yerlerinden edilerek deniz aşırı taşınması, hakikat arayışı ve siyanür madenciliğinin ekolojik etkilerinin araştırılması yoluyla bir arkeolojik kesinti yaratmak. Sonuç: Bir sergi veya altın madenciliğiyle ilgili güncel çekişmeyi, Bergama kazısı üzerine var olan çekişmeyle zaman ve mekan içinde ilişkilendiren bir gayri-müze.